CHP Afyonkarahisar’da rüşvet çarkı deşifre oldu!
İstanbul’daki tartışmalı il binası satın alma görüntülerinin yarattığı etki henüz dinmemişken, bu kez Afyonkarahisar Belediyesi’nde patlak veren “valiz dolusu para” skandalı, yerel yönetimlerdeki şeffaflık krizini gözler önüne seriyor.
CHP’li Belediyede “Valiz Dolusu” İmar Skandalı! Afyon’da Rüşvet Çarkı Deşifre Oldu
Siyasetin sahnesi bir kez daha, para balyaları ve kapalı kapılar ardındaki anlaşmalarla sarsılıyor. İstanbul’daki tartışmalı il binası satın alma görüntülerinin yarattığı etki henüz dinmemişken, bu kez Afyonkarahisar Belediyesi’nde patlak veren “valiz dolusu para“ skandalı, yerel yönetimlerdeki şeffaflık krizini gözler önüne seriyor.
Skandalın merkezinde, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Afyonkarahisar Belediye Meclis Üyesi Mustafa Kadem var. İddiaya göre Kadem, kendisine ait bir pide salonunda, bir müteahhitten poşetlerden çıkarılan tomar tomar parayı siyah bir valize aktarırken görüntülendi.
Bu görüntülerin sosyal medyada yayılmasıyla, paranın, müteahhidin inşaat işleri için gerekli ruhsat ve iskân işlemlerini hızlandırmak amacıyla verilen bir rüşvet olduğu öne sürüldü.
Afyonkarahisar Cumhuriyet Başsavcılığı, müteahhidin şikâyeti üzerine derhal soruşturma başlattı. Afyonkarahisar Valiliği de durumu yakından takip ettiğini ve adli sürecin işlediğini bildirdi. Afyonkarahisar Belediyesi ise iddialarla ilgili inceleme başlattığını duyurdu. Ancak bu, buzdağının sadece görünen kısmı olabilir.
Gölge Başkan ve Rüşvet Çarkı İddiaları
Olay, yerel yönetimdeki gücün arka planına dair ciddi iddiaları da beraberinde getirdi. Afyonkarahisar Belediye Başkanı Burcu Köksal’ın eşi Yasin Köksal, belediyeyi fiilen yöneten ve “Gölge Başkan” olarak nitelendirilen kişi olduğu iddiasıyla gündemde.
İddialara göre rüşvet çarkını yöneten Yasin Köksal’ın talimatıyla, imar karşılığında çok sayıda müteahhit ve şirketten toplamda 700 milyon TL’yi bulduğu öne sürülen rüşvet toplandı.
İddiaların ciddiyetini artıran bir detay ise, Yasin Köksal’ın telefon takibine yakalanmamak için yurt dışı hatları kullandığı yönündeki iddia.
Bu durum, iddia edilen rüşvet ağının ne kadar organize ve üst düzeyde olduğunu düşündürüyor. Soruşturmanın, imardan sorumlu Belediye Başkan Yardımcısına kadar uzanabileceği belirtiliyor.
Bu, Burcu Köksal yönetimindeki Afyonkarahisar Belediyesi’nin karıştığı ilk tartışma değil. Daha önce, belediyeye ait 150 milyon TL değerindeki bir akaryakıt istasyonu arsasının, belediye iştiraki YÜNTAŞ A.Ş.’ye yaklaşık 50 milyon TL bedelle satılması ve ardından daha düşük bir fiyata özel bir şirkete devredilmesi olayıyla ilgili İçişleri Bakanlığı, “Belediyeyi zarara uğratmak” suçlamasıyla Başkan Burcu Köksal hakkında soruşturma izni vermişti.
Baskı ve Sansür Gölgesinde Yerel Basın
Rüşvet iddialarını haberleştiren yerel basın da belediye yönetiminin baskısıyla karşılaştı. Başkan Burcu Köksal’ın, eşi Yasin Köksal’ın bir şirketten imar affı için 60 milyon lira rüşvet istediği yönündeki iddiaları haberleştiren yerel Kocatepe Gazetesi’nin binasını mühürlettiği öne sürülmüştü.
Bu eylem, sadece yolsuzluk iddialarını değil, aynı zamanda yerel yönetimlerin eleştiriye tahammülsüzlüğünü ve potansiyel sansür girişimlerini de ortaya koyuyor.
AK Parti Afyonkarahisar Milletvekili Ali Özkaya’nın “Görüyoruz ki CHP’li belediyenin olduğu her yerde rüşvet ve hırsızlık var” sözleri, olayın siyasi boyutunu da gözler önüne seriyor.
Afyonkarahisar’daki bu skandal, bir kez daha göstermiştir ki, siyasi iktidarın rengi ne olursa olsun, şeffaflık ve hesap verebilirlik ilkeleri ihlal edildiğinde, valizler dolusu para kamusal hizmetin önüne geçebilir.
Başlatılan adli ve idari soruşturmaların, iddiaların üzerindeki gölgeyi tamamen kaldırıp kaldıramayacağı ise kamuoyu tarafından merakla bekleniyor.