DOLAR
EURO
ALTIN
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul °C
Smiley facehttps://cesurtv.com/
Smiley face

CHP’de Etiğin Çöküşü ve Siyasi İntikam: İhraç Kararları ve Şaibeli Liderlik

yönetici
Türkiye'de ve uluslararası alanda araştırmacı gazetecilik yapan Gökhan Gülmez, , özellikle siyasi yapıların, diasporaların,Yolsuzluk ve kamu kurumlarının denetimi üzerine yoğunlaşan bir gazetecidir.
27.09.2025
A+
A-

CHP’de Etiğin Çöküşü ve Siyasi İntikam: İhraç Kararları ve Şaibeli Liderlik

Araştırmacı Gazeteci: Gökhan Gülmez

Yerel seçimlerdeki büyük başarısıyla iktidara alternatif olma potansiyelini yakalayan Cumhuriyet Halk Partisi (CHP), bu stratejik avantajı kısa sürede derin bir iç kavgaya feda ediyor.

Parti, bir yandan yolsuzluk ve şaibe iddialarıyla sarsılırken, diğer yandan bu iddiaları dile getirenleri hızla tasfiye etme yolunu seçerek, “intikam siyaseti” eleştirilerinin odağına yerleşmiştir.

Gelinen noktada, partiyi yönetenler, siyasi etik ve kamu vicdanı açısından kabul edilemez bir çelişkiye imza atmaktadır.

I. Siyasi Etiğin İhlali: “Şaibeli” Aday Tartışması

Bir siyasi partinin ve özellikle ülkeyi yönetmeye talip bir yapının lider kadrolarının, tertemiz bir geçmişe sahip olması, yalnızca siyaseten değil, ahlaken ve kamu vicdanı açısından da bir zorunluluktur.

Gökhan Gülmez, bu konudaki ilkesel duruşunu sertçe vurgulamaktadır: “Hakkında Sayıştay raporları, MASAK incelemeleri, tanık ifadeleri, belgeler ve video kayıtları bulunan bir kişinin, Türkiye Cumhuriyeti gibi önemli bir makama, özellikle de Cumhurbaşkanlığına aday olması kabul edilemez. Aday olacak kişinin, hakkında hiçbir şaibe olmaması gerekir.”

Bu tür iddiaların gölgesindeki bir figürün adaylık ihtimali bile:

  1. Ahlaki İtibarı Zedeleyecektir: Halkın devlete ve siyasete olan güvenini temelden sarsar.
  2. Siyasi Meşruiyeti Tartışmalı Hale Getirecektir: İktidar olma iddiasındaki bir partinin lideri, rakipleri karşısında iddialara cevap vermek zorunda kalacak, siyaset üretmek yerine savunma pozisyonunda kalacaktır.
  3. Kamu Vicdanını Ağır Yaralayacaktır: Yolsuzlukla mücadele iddiasında olan bir partinin, kendi içinde yolsuzluk iddialarının merkezindeki bir ismi zirveye taşıması, en büyük tutarsızlık ve haksızlık olacaktır.

CHP’nin mevcut krizinin altında yatan temel sorun, bu etik ilkenin hiçe sayılması ve şaibeli isimlerin parti içi tasfiye süreçlerinin başına geçirilmesidir.


II. Garabetin Zirvesi: İBB Yolsuzlukları ve YDK Başkanı

CHP’deki iç savaşın en ironik ve utanç verici boyutu, partideki disiplin mekanizmasının başında duran isimle ilgilidir. İhraç kararlarını veren Yüksek Disiplin Kurulu (YDK) Başkanı olan milletvekili Turan Taşkın Özer, aynı zamanda kamuoyunda İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) eksenli “yolsuzluk” soruşturmalarının en önemli ve tartışmalı aktörlerinden biri olarak anılmaktadır.

Gazeteci Yazar Gökhan Gülmez

Gazeteci Yazar Gökhan Gülmez

Ahlaki Çöküş: Araştırmacı Gazeteci Gökhan Gülmez’e göre, “Yolsuzluk iddialarının tam göbeğindeki bu ismin, şimdi parti içinde ‘yolsuzluk var, şaibe var’ diye isyan eden ve itiraz eden 40 yıllık partilileri partiden ihraç etmesi, CHP’nin ahlaki ve etik duruşunun ne denli çöktüğünün en sert kanıtıdır. Partinin disiplin mekanizması, iddiaları soruşturmak yerine, iddiaları dile getirenleri cezalandırma aracına dönüştürülmüştür.”

  • Çarpıcı Bağlantılar: Özer’in adı, CHP İstanbul İl binası alımında Fatih Keleş’in “Paraları ondan aldım” beyanında ve İmamoğlu’nun kurduğu iddia edilen parasal “sistemi” ifşa eden Ertan Yıldız’ın sarsıcı açıklamalarıyla defalarca geçti. Bu detaylar, YDK’nın bağımsızlığı ve etik zemini konusunda ciddi soru işaretleri yaratmaktadır.

III. Özgür Özel Cephesinden Gelen “Faşizan” Tasfiye

CHP Genel Başkanı Özgür Özel‘in siyaset üretmek yerine “intikam duygusuyla” hareket ettiği eleştirileri, ihraç kararlarıyla somutlaşmıştır. Parti içi muhalefeti hedef alan bu hamleler, Ekrem İmamoğlu cephesiyle birlikte parti yönetiminin, kendi iktidarlarını sağlamlaştırmak adına tasfiyeye yöneldiğini göstermektedir.

Araştırmacı Gazeteci Yazar Gökhan Gülmez

Tasfiyenin Niteliği: Gökhan Gülmez, bu süreci değerlendirirken, “İhraç listesinde bekleyen 70’i aşkın partilinin bulunması, bu tasfiye hareketinin giderek büyüyeceğini ve ‘hainlik’ suçlaması ekseninde sertleşeceğini göstermektedir. Bu, siyasi bir diyalog kurma çabası değil, muhalifleri yok etme operasyonudur.” yorumunu yapmaktadır.

  • Gürsel Tekin’den Gelen Sert İddialar: İhraç edilen Tekin’in “Biz partimizi pavyonlarda meze yaptırmadık! Biz 100 bin TL maaş alıp 400 bin TL kira verilen evlerde oturmadık! Biz Parti Okulu’ndan Atatürk’ün fotoğrafını kaldırmadık!” şeklindeki ağır ifadeleri, kavganın mali ve ideolojik savrulma iddiaları üzerinden yürüdüğünü kanıtlamaktadır.
  • “12 Eylül Kafası” Eleştirisi: Barış Yarkadaş’ın, ihraçları alkışlayan parti medyasını ve trolleri “Atmayalım da besleyelim mi?’ diyerek Kenan Evren’in ruhunu yaşatıyor. Tam 12 Eylül kafası…” sözleriyle eleştirmesi, parti yönetiminin muhalefeti yok sayan, anti-demokratik ve faşizan bir tasfiye yöntemi uyguladığını ortaya koymaktadır.

IV. Sonuç: CHP Kodlarının İflası

Yerel seçimlerdeki büyük zafere rağmen, CHP bugün kendi kendini yıkan, ahlaki ve siyasi bir iflasın eşiğindedir. Parti içi kavganın “hırsızlar” ve “hainler” gibi ağır suçlamalar ekseninde yürümesi, siyasetin etiğinin tamamen yok edildiğini göstermektedir.

Araştırmacı Gazeteci Gökhan Gülmez bu durumu özetlerken, “Yolsuzluk iddialarının gölgesindeki isimlerin, yolsuzluğa itiraz edenleri partiden atma kararı vermesi, kamu vicdanını derinden yaralamaktadır. Bu durum, sosyal demokrat bir parti kodunun değil, tamamen çıkar ve iktidar odaklı, etik dışı bir siyaset anlayışının tezahürüdür. CHP, bu sert iç kavga ve etik çöküşle, iktidara yürüme iddia ve şansını bizzat kendi elleriyle tüketme riskini taşımaktadır.” tespitini yapmaktadır. Bu süreç, parti tabanının ve kamuoyunun CHP’nin temel değerlerine olan inancını ciddi şekilde sarsmaktadır.

YAZARIN EKLEMİŞ OLDUĞU YAZILAR
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.