DOLAR
EURO
ALTIN
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul °C
Smiley facehttps://cesurtv.com/
Smiley face

Cumhuriyet Halk Partisinin Beyazıt Mitingi

08.05.2025
A+
A-

 İstanbul’un iradesine saldırmayı bize savaş ilanı kabul
ediyorum Çünkü biz barışçıyız ama
uysallığımıza iyi niyetimize yüremizin temizliğine aklımızın iyiliğine güvenip
de kimse ama kimse bizi ezmeye kalkmasın
Eğer eğer bizi kavgaya davet ederseniz o zaman işler değişir Birileri
bizleri kavgaya davet etti Davetleri kabulümüzdür Biz nasıl bilirsek hep hep
bir ağızdan gülmesini biliriz Öylece
yaşamasını öylece ölmesini Hepimiz birimiz için Bir hepimiz için
hepimiz birimiz
Hepimiz birimiz Birimiz hepimiz için
İşte birimiz hepimiz için Bugün Silivri’de bedel öderken hepimiz o
birisi için bugün buraya bir miting yapmaya toplanmaya dağılmaya değil
eyleme geldik Eyleme eyleme geldik
19
Buraya buraya bu kapının önüne bu kapının
önüne bütün Türkiye’den Anadolu’dan diploma almaya geliyorlar
Biz de bugün buraya alın teriyle alınmış haksızlıkla saldırılmış bir diplomayı
geri almaya geldik Geri almaya
Erdoğan Erdoğan Erdoğan
Erdoğan ne oluyor o meydanda diye merak ediyorsan hani
diplomayı veren bölüm işletme bölümü iptal etmedi de
üniversitenin ringine duvarındaki boyasına saati bozulursa tamirine
yetkili olan üniversite yönetim kuruluna haksızca diplomayı iptal ettirdi
Ya sonrasında o iptali 45 gündür bize tebliğ etmeyip
ettirmeyip güya süreleri geçirtmeye çalıştın ya
Sonra dün o diplomanın iptaline karşı biz dava
açınca ekrana bakılıp sorgulanınca görünen düş diplomayı sistemden
kaldırttın ya Ne oluyor diyorsan ne oluyor diyorsan
Beyazıt’ta 200.000 genç toplanmış Onlar da senin diplomanı sorguluyorlar
diplomanı diplomasız
Erdoğan diplom
Sayın Erdoğan diploma öyle sorgulanmaz böyle sorgulanır
Erdoğan diploması Erdoğan diploması Erdoğan
diplomasın diplomasın Erdoğan Erdoğan
Burası burası Beyazıt Meydanı Çok çok acıya çok mücadeleye
şahitlik etti bu meydan Sol yumruk havada açılan pankartları da gördü
Başörtülü dualı direnişlere de tanıklık etti
68’in devrimci gençliğinin emperyalizme karşı göğsünü
siper ettiğini de üniversiteye sokulmayan başörtülü öğrencilerin
mücadelesini de gördü Namusuyla çalışana emek verene başörtüsüne de
geleceğine de devrime de sahip çıkana mert olana helal olsun Helal olsun
19 Maydir 19 May Taksim
bizimdir 19 Mayıs’ta Taksim bizimdir 19 Mayıs’ta Taksim
bizimdir 19 Mayıs’ta Taksim bizimdir 19 Mayıs’ta Taksim bizimdir
Mayıs mayistor
Hasta mı var Oraya ışık tutun Göremiyorum Işık tutun
Özgür gençlerimizi yok Özgür gençler Taksim
istiyor Özgür gençler Taksim istiyor Özgür gençler Taksim
istiyor Özgür gençler Taksim istiyor Özgür gençler Taksim istiyor
Özgü gençler gelsin istiyor
Özine örgüt bizi
götür götür götürü
Biraz önce biraz önce Beyazıt
meydanıa ezan okundu dinledik Ezanı okuyan müezzim
abimizin ya da şimdi namazı kıldıran imam abimizin imam efendinin bir devlet
memuru olduğunu biliyoruz Bütün devlet memurları gibi onların da maaşlarını
alınca bankayı seçerken promosyon haklarının olması lazım Bütün memurlar
bunu al müezzine imama gelince dediler ki faiz aram Siz bankadan maaş
alamazsınız Faizsiz bankacılık yapan yerlere başvuracaksınız
Onlar da onlar da uyanık faizsiz bankacılık nasılsa bize muhtaçlar diye
normal 5 alıyorsa Milli Eğitimde çalışan ya da
askeriyede çalışan Diyanet İşlerinde çalışana bir veriyorlar
3 sene 3 sene 3 sene her hafta bunu anlattım
mecliste AK Parti parmağını oynatmadı Diyanet sen gitti mahkeme kazandı
Danıştay’dan bozdurdular Bir daha kazandı bir daha bozdurdular En son geçen ay bütün
mücadele bitti ve artık Diyanet personeli söke söke hakkını aldı
Bunlardan şimdi seçim zamanına gelince seçim zamanına gelince Tayyip Bey
çıkıyor diyor ki “Aman a CHP’ye
muhalefete solculara oy vermeyin Gelirlerse bayrağı
indirecekler Gelirlerse ezanı
dindirecekler gelirlerse vatanı böldürecekler Seçim geliyor geçiyor
Müezzin abimin promosyonunu yine Özgür Özel konuşuyor Al sana Tayyip Erdoğan Al
sana her mücadelenin yanında olan Cumhuriyet Halk Partisi ve bu meydanda
onurla gururla partilerinin bayraklarını kaldıran
muhalefet partileri burada bizimle birlikte olanlara Sol Parti’ye Türkiye
İşçi Partisi’ne Halk Kurtuluş Partisi ve sendikalara
birleşik kamu işe diske tüm
belediyesine IGD’ye EMP gençliğine ve Cumhuriyet Halk
Partisi’nin tüm ilçelerden gelen genç üyelerine selam olsun Hoş geldiniz şeref
verdiniz mücadelemize güç verdiniz Sağ olun var
olun EHP’yi görmemişim Onu da
söylüyorum Genç feministleri saygıyla selamlıyorum
İKD’yi ESP’yi SP’yi MFT’yi
EHP’yi her birini ayrı ayrı selamlıyorum Bu selamlama faslını sona
erdiriyorum arkadaki taraf görünsün diye bir kez daha
kırlangıçları son müziğe kadar aşağıya davet ediyorum Ve değerli arkadaşlar
malum büyük bir mücadelenin içindeyiz
Mücadelemiz demokrasiye dair özgürlüğe dair Birileri bizim sokakta olmamızdan
hatta şeytanlaştırarak sokağa mı çağırıyorsun dedi gençleri susalım pısalım oturalım
ondan korkalım diye Dedim ki o zaman 19 Mart akşamında sen eğer bunu yapıyorsan
bize demokrasiye gençlere sen bir diploma
iptaliyle bu ülkede devletin verdiği her kağıdı
değersizleştiriyorsan geleceği çalıyorsan evet ben de sokağa
çağırıyorum herkesi Çağırıyorum herkesi
Eğer eğer o gün akşam
üniversiteler sel olup gelmeyeydi gençlerden cesaret alıp o
meydan dolmayaydı 100.000 200.000
550.000 1.200.000 olup da eğer İstanbul’un
geleceğine Türkiye’nin geleceğine el uzatmasaydınız umut
olmasaydınız kayyumu def etmeseydiniz geleceğinize sahip
çıkmasaydınız şimdi umut yoktu moraller bozuktu Hepimiz
evlerdeydik hepimiz perişandık Ama sizler çağrıldınız çıktınız meydanlara
sokaklara taştınız Bu ülkenin yarınlarını kurtardınız Hepinizin önünde
saygıyla eğliyorum
Ve bu mücadeleden korkanlar
ürkenler muhalefet evine dönsün isteyenler muhalefet evde otursun
isteyenler asla ve asla teslim olmayacağımızı görünce bize bir mektup
yazdılar Mektubu da eli kanlı bir katille bir evlat katiliyle yolladılar
Şu şunu söylüyorlar Bak diyorlar bak kafamızı
bozarsanız direnmeye devam ederseniz bak ne yapıyorum Sana sana bir
katili yanına yolluyorum Onun onun şimdiki çıplak
ellerini senin gözüne kadar getiriyorum Bu diyor evladına acımamış
sana mı acıyacak Bu diyor bu diyor bir çocuğunu değil
ikisini öldürmüş İki kere düşün aklını başına topla diyor Ve diyor
ki ve diyor ki bundan sonra biz planımızı
uygulayacağız Türkiye’nin geleceğine biz karar vereceğiz Siz boyun eğeceksiniz
İşte o mektuba bir cevap vermek icap
ediyordu Mektubu aldım okudum anladım ve yazanlara
cevabım Beyazıt Meydanıdır Beyazıt Meydanı
Ekrem başkanı Ekrem Başkanı alıp da gelene
kadar İstanbul Üniversitesi’en verilmiş helal diplomayı geri alana kadar ve hak
ettiğimiz seçim sandığını getirip iktidar
değiştirene kadar o mektupta ben yokum Ben
meydandayım Sokaktayım Mücadelenin içindeyim
Ekrem başkanı Silivri cindanından çıkarana kadar mücadeleye
devam mı yoksa Ekrem Başkanı oradan alacak mıyız
O zaman şunu tekrar edelim Ey Erdoğan
ey Erdoğan adayımı bırak adayımı bırak
Sandığımı getir Sandığımı getir Adayı yanımda Adayı yanımda Sandığı önümde
istiyorum Sandığı önümde istiyorum Her fani gibi Her fani gibi Sen de
geldiğin gibi sen de geldiğin gibi gideceksin Gideceksin Senin ne zaman
geldiğine millet karar verdi Senin ne zaman geldiğine millet karar verdi Ne
zaman gideceğine de biz karar vereceğiz
19 Mayıs takdim bizim 19 Mayıs takdim
bizim 19 Mayıs takip 19
diplomaya dair iki hususu daha söyleyeyim Malum bugün burada diplomanın
peşindeyiz İstanbul Üniversitesi’nin önündeyiz Bakın değerli
arkadaşlar bu diplomanın sahteliğini
ibdu o zaman yapılan geçişin usulsüz olduğunu iddia edenler 35 yıl önce gel
diye ilan vermişler Belgeleri istemişler
incelemişler okula kaydetmişler Pek çok dersi de yeniden
okutup o derslerden tek geçirmişler Diploma düzenleyip
mühürleyip teslim etmişler O günden bugüne Ekrem Başkan’la birlikte 28
arkadaşı aldığı diplomalarla çeşitli görevleri yapmışlar
Bunlardan bir tanesi Galatasaray Üniversitesi İşletme Bölüm Başkanı
Profesör Doktor Naciye Aylin Atalay
hocadır Bu hoca hocamız Sorborn Üniversitesi’en de doktoralıdır
Türkiye’de binlerce on binlerce öğrenciyi okutmuştur ve sırf tek suçu
Ekrem Başkan’ın sınıf arkadaşı olmak ve Erdoğan’ı yenecek kişiyle aynı sınıfta
okumak olduğu için Sorbon’dan doktoralı Galatasaray
Üniversitesi İşletme Fakültesi Dekanı an itibariyle lise mez mezunudur Lise
mezunudur Göz dönmüşlüğe bir de çifte standardı gözler
önüne sererek katkı yapalım Bakın benim
aileyle eşle dostla çocukla uğraşmak gibi bir derdim hiç olmadı olmaz Onu
yapan karşısında beni bulur Kardeşime de saygılar sunuyorum Ama sadece çarpıcı
bir örnek olduğu için bakınız Sayın Hulusi Akar’ın kızı
Chicago’da Bir dakika bir dakika dur Bakın bir kural var Benim hiçbir
mitingimde hiçbir siyasetçi kimse yuğalanmaz Ama ama bir kişiyi yuvalıyoruz Madem
madem yuğalamak istiyorsunuz Volkan Konak ölünce arkasından söven Çatalca
müftüsü olacak Ahlaksızı yuhal
Yuğlayın Dur dur Şimdi kimi yuhalamayı
düşünüyorsan nefesini içine çek Çatalca müftüsünü yuğla o
namussuzu İyi geldi mi Hadi bir alkış yapın kendinize
Ben yuğlamanın düşmanıyım O Çatalca müftüsünü yuadınız ya Benim içimin
yağları eridi O Çatalca müftüsü bak Volkan Kömak öldü gitti
Toprak olacak O topraktan fışkıracak Çiçek olacak Açacak umut olacak Ama sen
boğazına kadar pisliğin içinde yaşayacaksın Ömrüm boyunca peşini
bırakmayacağım Ömrüm boyunca
Mayıs 19 Mayıs diyor ki diyor
ki mesele mesele hiç ezilmemekte mesele hiç
ezilmemekte ama pındına getirip de ezerlerse o zaman güzel
kokmakta Karanfil gibi ıtır gibi kokmakta
Mesele Nazım gibi kokmakta Volkan gibi kokmakta Ekrem gibi temiz güzel
kokmakta Çatalca müftüsü gibi kokmayanlara selam olsun
Ve dur bir bir ver Sonra o konuya gelelim Şunu anlatayım Bir başka
derdimiz var İki dakika bekle Yıldız tekneye bir ince alkış
anlayışları
için Hulisi Bey’in kızı Chicago Üniversitesi biyolojide okumuş
2003’te Hacettepe tıpa geçiş yapmış 2009’da bitirmiş diplomayı almış
Diploması usulsüz diye şikayet edilmiş Danıştay karar vermiş Bakın ne demiş
İdarenin kendi hatasından kaynaklanan işlemler 60 gün
içinde geri alınabilir Bundan sonra işlemin
iptalinden söz edilemez Bu kararı sonra
Cimmer’e sormuşlar Hacettepe Rektörlüğü YÖK’ün yaptığı
soruşturmayı referans göstererek şu yanıtı vermiş zaman aşımına uğraması
nedeniyle cezai ve idari yönden bir işlem
yapılmasına mahal bulunmuyor Eğer AK Partilinin birinin
kızıysan o zaman 16 yıl önceki işlem zaman aşımı oluyor Eğer Erdoğan’ın
rakibiysen 31 yıllık işlem gelip buradan iptal
oluyor Buradan yargı mensuplarına açık bir çağrıda
bulunuyorum Biz bu hukuksuzluğa karşı elbette hakkımızı arayacağız Gerekli
davaları açtık açacağız Tüm yargı mensuplarına sesleniyorum Bu millet
vereceğiniz doğru kararların namuslu kararların hukuki kararların arkasında
duracaktır Biz sizden bir şey bir ayrıcalık değil sadece tarafsızlık ve
eşitlik bekliyoruz hukuktan ya da tavır almanızı bekliyoruz Ve geçmişte
haksızlık hukuksuzluk yapanların iktidarın sözüyle cübbesine düğme
dikenlerin iktidar için karar verenlerin bir gece nasıl kaçtığını unutmadık Bu
ülkede doğru dürüst adil karar verenler
başı açık anlı dik ömürlerinin sonuna kadar bu kararın gururunu yaşayacaklar
Ama Erdoğan’ın sırf rakibi oldu diye bu kul hakkını yiyenlere geçit verenler
ömürleri boyunca bu yükü sırtlarında taşıyacaklar bizden
hatırlatması
ve 19 Mart darbesinin faturası bu millete çıkıyor
Bakın bütün anketler gösteriyor ki Türkiye’deki her dört kişiden birini
toplumun sadece %25’ini Tayyip Bey ve onun yargı
aparatlarının yaptıklarını gece gündüz televizyonlarda
anlata anlata bitiremeyenler toplumun sadece %25’ini
ikna edebildiler O dört kişiden birine TRT’nin A Haber’in CNN’in ve
diğerlerinin yalanlarına itibar eden o dört kişiden birine şunu söylemek
isterim ki bu operasyonun bedelini Ekrem İmamoğlu yatarak eşi çocukları onu
bekleyerek ödüyorlar Bizler siyaseten ödüyoruz ama emin olun ki sizler de
Türkiye’deki 86 milyon bunun bedelini ödüyoruz O günden bugüne hepimizin olan
57 milyar dolar kişi başına bölününce AK Parti’ye MHP’ye oy veren
abimin de ablamın da cebinden 25.000 L gitti Bir asgari ücretten fazlası O
parayı Tayyip Bey’in Ekrem ağrıları için değil de örneğin atanmayan
öğretmenler 1 milyon atanmayan öğretmen var Var mı bu meydanda atanmayan
öğretmenler Atanmayan öğretmenlere eğer bu para
harcansaydı 1.40.000 öğretmen atanıp 3 yıllık maaşı peşin
yatabilirdi Bu paranın on birine en düşük emekli maaşı 30.000
yapılabilirdi Bu paranın yarısıyla Türkiye’deki bütün çiftçilerin borcu
kapanabilirdi Ve öğrencilere gelince şu anda Türkiye’de 1.7 milyon öğrenci Kredi
Yurtlar Kurumu kredisiyle ve bursla geçinmeye çalışıyor Eğer bu para
1.700.000 öğrenci için harcanacak olsaydı 4 yıl boyunca her ay 30.000
KYK’nın bursu karşılıksız verilebilirdi
Bu Kredi Yurtlar Kurumu 2002’de AKP
geldiğinde 45 lira kredi verirdi Tayyip Bey buna 45 liracık veriyorlar derdi
Bugün AK Parti KYK kredisini 3.000 L yaptı
Geldiğinde beğenmediği 45 L 4 gram altın alırken bugün verdiği .000
075 gr altın alabilmektedir
Şu an şu an içeride olan İstanbul Planlama Ajansı
Başkanının IPA’nın yaptığı çalışmaya göre İstanbul’da 20 yıl önce 10 geçten
üçü geçim sıkıntısı çekerken şimdi 5i geçim sıkıntısı çekiyor 10 gençten 8i
evlilik birikimi yapamıyor 10 gençten 7’si ülkeyi terk etmenin hayalini
kuruyor 2005’te bir tiyatro bileti 2 lira KYK
kredisi 110 lir iken o krediyle 55 kez
tiyatroya gidilebiliyordu Şimdiki 3.000 la sadece
9 kez tiyatroya gidilebiliyor 2005’in 10 lirası 11 konsere götürürken
bugünün 3.000 lirası 3 konsere götürebiliyor barınma krizi yaşayan
ekonomik özgürlüğü elinden alınan şimdi vesayetin karanlığına gömülmek isteyen
gençliği çalınan sizlerle birlikte bir büyük mücadeleyi
vermeye bu haksızlıklara son vermeye eninde sonunda
başarmaya ve kazanmaya kararlıyız Bu geceyi Ekrem Başkan gibi Silivri
zindanlarında geçiren gençleri öğrencileri saygıyla selamlıyoruz
44 44 arkadaşımız zindanlarda tutuluyor ve
geçtiğimiz günlerde Bakırköy Kadın Cezaevi’nde ziyaret ettiğim Esila’ya bir
kez de buradan selam
olsun Şöyle söylüyor Esila Her sabah
Nazım’ın bu memleket bizim şiirini okuyarak başlıyorum Biliyorum ki her
türlü zorluğa rağmen bu vatana bir güzellikler mümkün bin güzellik mümkün
Adaletin en kısa sürede tecelli edeceğine olan inancımı koruyorum Sizler
gibi ben de tahliye günümü sabırsızlıkla bekliyorum Hem
Esila hem de 44 genç arkadaşımız için
Beyazıt’tan hep birlikte haykırıyoruz Gençlere özgürlük
Gençlere özgürlük Gençlere özgürlük Gençlere özgürlük gençlere özgürlük
Özgür özgürlük Bu meydanı görenler var Saraçane gibi
görmeyenler var Bu meydanı görenlere selam olsun Bu meydan Türkiye’ye umut
olsun
Bu meydanı görmeyenlere boykotların en kralı nasip olsun
Parayı parayı kazanmaya gelince bizden kazanan ama saraya hizmet edenler var
Bunların başında en başında Doğuş Grubu
NTV var
Hoş geldiniz %75 parayı bizden kazanıyor
ama saraya hizmet ediyor Saraçi görmüyor
Beyazıt’ı görmüyor Üniversite öğrencilerini
görmüyor Gidenler için söylüyorum Gençlere çok fazla ama gidenler bunlara
para kazandırarlar için söylüyorum Günaydın restorant
boykottur Nusret boykottur Audi
Volkswagen Skoda boykottur Almıyoruz Almak isteyenleri
uyarıyoruz TRT TRT sonuna kadar boykottur
Demirören medya grubu CNN ve Demirören’in tüm televizyonları
boykottur Bayraklar Yeni Şafak akşam ve benzerleri
boykottur Hangisi boykot hangisi değil diye merak
edene sitemizin adı boykotyap.org’tur
Orada yazanların hepsi
boykottur Ama ama sakın sakın unutmayın DNR var diyanar kapısının
önünden geçmeyin Kapısının önünden
Ülk ülk ülk Arkadaşlar Ekrem
Başkan’ın sizden bir beklentisi bizim de Ekrem Başkan’dan bir
beklentimiz var Ekrem Başkan’ın beklentisi benim de en özel ricam hep
beraber hep beraber dünya siyasi tarihinin en büyük imza
kampanyasına şu anda şu anda bakayım rakama 15 milyona dayanan 14 mil800.000
imza topladık 14 mil800.000
Yolun yarısını geçtik Gidiyoruz Buradan açıkça
söyleyelim Bu imzalar toplanıyor Güvenli şekilde
depolanıyor arşivleniyor Noter çağrılacak tuttanak
tutulacak Meslek örgütlerine hesaplattırılacak notere
hesaplattırılacak Ama hiçbir imza saraya Tayyip Erdoğan’a
ya da ona ulaştırılabilecek kimsenin eli
değmeyecek gözü değmeyecek imzalar bizim namusumuza
emanettir Her birinizin her birinizin il ilçe
binalarından internetten meydanlardan AVM yönlerinden kalabalık
mekanlardaki Cumhuriyet Halk Partisi’nin imza topladığı standlardan
boş birer kağıt 25’er imza alıp hızla onları doldurup getirmenizi bekliyoruz
Kampanyaya omuz vermeye Ekrem Başkana güç vermeye hazır mıyız
Ekrem başkanın sizden beklentisi bu kampanyayı büyütmek ve
seçmenlerin yarısından bir fazlasına ulaşıp bu
seçmenlere gelsin arabayla Engelli bir kardeşimiz beni çok
seviyormuş Kocaman bir alkış yapalım otobüse gelsin
sarılalım Şimdi madem ki Ekrem
Başkanın beklentisine böyle güçlü bir destek veriyorsunuz o zaman biz de Ekrem
Başkandan bekliyoruz ki dışarı çıkmasını seçime
girmesini seçimden sonra YÖK kaldırmasını bekliyoruz
Rektör seçimlerini öyle cumhurbaşkanı atamasıyla değil öğretim
görevlilerinin öğrencilerin okuldan bağını koparmamış mezunların oylarıyla rektör
seçtirmesini bekliyoruz
Ekrem başkanın çıkmasını mülakatları kaldırmasını bekliyoruz
Belediyede yaptığı gibi belediyede yaptığı gibi TOKİ eliyle
yurtlar yaptırmasını barınma sorununu kökünden
çözmesini bekliyoruz
Karşılıksız bursları arttırmasını kredi borçlarının faizini
silmesini faizsiz borcu iş bulana kadar istememesini bekliyoruz
Ulaşımı iletişimi kültür sanatı gençler için
vergisiz ucuz yapmasını bekliyoruz
Bu ülkeyi gençlerin ülkesi yapmasını gençlerin kaybolan ümitlerini
yeniden canlandırmasını hep beraber bu ülkeyi Avrupa Birliği’nin tam
üyesi yapmasını vizeleri kaldırmasını zenginlik ve özgürlük
bekliyoruz 19 Mayıs Taksim bizimdir 19 Mayıs Taksim
bizim 19 Buradan buradan hep
beraber son sözümüz şudur ki andolsun ki
mücadeleyi bırakmayacağız Sonuç almadan ne eve
döneceğiz ne sokakları boşaltacağız Her gün daha kararlı daha güçlü olacağız
Biz haklıyız biz başaracağız Biz kazanacağız 19
19 Mayıs’ta taksim bizim 19 Mayıs’ta
Taksimizdi 19 Mayıs’ta takimiz 19 Mayıs takiz
Hepinize teşekkür ediyorum ve hep birlikte tekrar ediyoruz Kurtuluş yok tek başına
Kurtuluş yok Tek başına ya hep
beraber ya hiçbirimiz Kurkutuş yok tek
başına Ya hep beraber ya hiçbirimiz kurtuluş yok Hep
başına ya hep beraber ya hiçbirimiz kurtuluş yok
beraberün sermayesi mazlum bedeni beton ormanlarına
diyorlar Rütbeler unvanlar savaş boş Bugün herkes otobüsün önündeydi Mesajı
alan örgüte belediye başkanlarına milletvekillerimize kuvvetli bir alkış
Hepsi halkın arasındaydı bu akşam Bir hayat istemez orada kalsın
Ezmeden ezilmeden yan yanayız biz Kurtuluş yok tek başına ya hep
beraber Kurtuluş yok tek başına ya hiçbirimiz Kurtuluş yok tek başına ya
Hep beraber kurtuluş yok tek başına ya hiçbirimiz
Zeh alınmış günlerden mutsuzluğumuz yanmasın yıkılmasın gül
umudumuz nefrete izin verme hayat büyüsün intikam değil adalet
istiyoruz yan yana olmayı Rengarenk kalmayı biliriz Bu hayatın
erbabıyız biz Her canlı bir şarkı hayata
gülümseyen Ezmeden ezilmeden yan yanayız biz Kurtuluş yok tek başına ya Hep
beraber Kurtuluş yok tek başına ya hiçbirimiz Kurtuluş yok tek başına ya
Hep beraber kurtuluş yok tek başına ya hiçbirimiz
Kurtuluş yok tek başına ya Hep beraber adalet mücadelemizin yok tek başına
yahşkanımız kurtuluş yok tek başına gösterdiğiniz ilgiye sevgiye teşekkür ediyoruluş yok
tek başına kurtuluş yok tek başına ya hep
beraber kurtuluş Sol
öğrencileri olarak Beyazıt Meydanı’ndan hepinizi selamlıyoruz
irademize sahip çıkmak için 19 beri olduğu gibi bugün de buradayız
Seçilmiş İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı ve Cumhurbaşkanı adayı Ekrem
İmamoğlu’nun diploması üniversitemizin kayyum rektörlüğü
tarafından hukuksuz ve siyasi
sahiplerdeki buraya yakın is
biz İstanbul Üniversitesi öğrencileri olarak bu adaletsizliğe sessiz kalmadık
ve okulumuzda dizilen barikadı da yıktık
Ancak 19 Mart sadece bir barikatın yıkıldığı gün
değildir 19 Mart biz gençlerin yok sayılan söz hakkının dayanışma ve
kararlılıkla umuda dönüştüğü gündür Nazım Hikmet’in dediği gibi Beyazıt’ta
şehit düşen silkinip kalktı kabrinden ve elinde bir güneş gibi taşıyarak yarasını
ve yeliden yakacaktır Şahmer’ın mağarasını
19 Mart günü yıllardır bastırılan soruşturmalar yayıldırılan bürokratik
yollarla engellenen öğrenci hareketi Yeliden inşa edilmeye başlandı
Üniversitelerde demokratik ve kapsayıcı forumlar düzenlendi Boykot komiteleri
kuruldu Bugün üniversitelerden yükselen ortak ses şudur: Mücadelemizin kökleri
yıllardır biriken adaletsizlikte eşitsizlikte ve baskıdadır
İşte mücadelemiz bu kökenleriyle Üniversiterde demokrasi mücadelesi veren
bizler cumhuriyetin 100 yılının gençleriyiz Bugün sizlerden bizlerin
içine doğup büyüdüğümüz Türkiye’ye bizim gözümüzden bakmanızı istiyoruz Bundan 23
yıl önce AKP her birimizin ailesine daha
müreffef daha demokratik daha adil daha özgür ve daha
eşit bir Türkiye vaadetti Fakat gençlik AKP ile büyüdüğü her gün artan ekonomik
enflasyonun antidemokratik uygulamaları ideolojik çıkarları uğruna her yıl
değiştirilen eğitim sistemini ve Anayasa Mahkemesi kararlarının hiçe sayan ihlallerini
deneyimledi Her doğum günümüzde geleceğimize daha endişeyle
bakmaya başladık Bizler cumhuriyetin anksiyeteli kuşağı olarak yetiştirildik
Çünkü ilk defa bir kuşak gelecekte ailesinden daha kötü ekonomik ve sosyal
şartlara sahip olacağından emin İşte içine doğup büyüdüğümüz Türkiye biz
Gönçlerin gözünde budur İşte biz bu siyasetin içine doğduk ve bu siyasetle
mücadele etmeyi öğrendik
Bu mücadele sürerken yaşadıklarımızı asla unutmayacağız ve helalleşmeyeceğiz
polis şiddetini uğradığımız işkenceleri kazı
yediğimiz 15
yaşındaki 15 yaşındaki arkadaşımızın yüzüne inen unutmay
arkadaşlarımızı Ülülmü görenleri
unutmayacağız Reva görenleri unutmayacağız
Rektörlüklerin başlattığı soruşturmaları işittiğimiz
hakaretleri sermayenin ekonomik boykot karşısındaki
korkusunu
unutmayacağız Her biriyle tek hesaplaşacağız Çünkü biz
aldanmadık Elbette biz kazanacağız Çünkü gençlik hiç aldanmadı
Yaklaşık 1 bu5 aydır sürdürdüğümüz üniversite forumlarında ve tartışmaların
sonucunda İstanbul Üniversitesi öğrencileri olarak açıkça ifade ediyoruz
Parasız bilimsel nitelikli demokratik bir eğitim istiyoruz
Üniversitelerin olulmasını öğrencilerin yönetimde söz yetki ve karar hakkına
sahip olduğu demokratik öğrenci temsil kurullarının işler hale getirilmesini
talep ediyoruz
Cinsel taciz şiddet mobing gibi konularda etkin bir mekanizma olan
Cit’ün aktif
çalışmasını olan Citök’ün aktif çalışmasını
Hanım olan Citök’ün aktif çalışmasını
Hanım olan Citök’ün aktif çalışmasını Hanım
Ve kendinize şunu sorun Gençlere daha yaşanabilir bir Türkiye bırakabilecek
miyim Eğer bu soruya biraz bile şüpheyle yanıt
veriyorsanız sesimize kulak verin Kulak verin ki umutsuzluğun işsizliğin
adaletsizliğin ve liyakatsizliğin karanlığında bir genç daha yetip gitmesin Bizler öğrenciler olarak her ne
olursa olsun hangi baskı uygulanırsa uygulansın hangi işkenceyi görürsek
görelim mücadelemize devam edeceğiz Ta ki ülkemizin aydınlık yarınlarını kurana
dek İstanbul Üniversitesi adına başta tutuklu arkadaşlarımızı ve mücadeleyi
büyüten herkesi selamlıyoruz İyi ki geldiniz Tekrardan Beyazıt’a hoş
geldiniz
İstanbul Üniversitesi’nden genç arkadaşımız Eren’e çok teşekkür ediyoruz Eren’i
kocaman alkışlar mısınız lütfen Şimdi konuşmalarını yapmak
üzere İstanbul Teknik Üniversitesi’nden Başak arkadaşımızı
buraya davet ediyorum
Bugün burada yalnızca kendi okulumuz kendi çevremiz için değil bu ülkede
baskıya hukuksuzluğa ve korku politikalarına karşı direnen tüm üniversiteli gençler adına toplandık
19 Mart’tan bu yana yaşananlar bir belediye başkanının görevden alınma girişiminin çok ötesindedir Bu süreç
doğrudan halkın iradesine gençliğin sesine ve anayasal haklarımıza yönelmiş
açık bir saldırıdır Bu saldırının merkezinde biz
varız Gençler öğrenciler düşünen üreten sözünü sakınmayan insanlar ve biliyorlar
ki biz sustuğumuzda değil konuştuğumuzda
tehlikeliyiz Bu yüzden her yerde aynı baskı mekanizmalarını işletiyorlar
Gözaltılar soruşturmalar polis müdahaleleri özel güvenlik
şiddeti 1 Mayıs’ta Taksim’e yürümek isteyen 400 arkadaşımız gözaltına alındı
Yürümek toplanmak meydanlara çıkmak Yani en temel haklarımız bu iktidar
tarafından tehdit olarak görülüyor Biz bu tehdidin hedefindeyiz ama biz bu
tehdidin karşısına korkuyla değil dayanışmayla çıkıyoruz
Bu baskı politikası yalnızca meydanlarda değil kampüslerde de tüm ağırlığıyla
üzerimize çöküyor Kimi zaman bir disiplin soruşturması
kimi zaman engellenen bir etkinlik kimi zaman da doğrudan fiziksel şiddet
İstanbul Teknik Üniversitesi’nde yalnızca iki gün önce arkadaşlarımıza açılan soruşturmaları protesto etmek
için bir araya geldik Çünkü bu soruşturmalar birkaç kişiye değil doğrudan hepimize yöneltilmişti Çünkü bu
saldırıya karşı sessiz kalmak sıradakini beklemek anlamına gelirdi
Ancak bu haklı buluşmamız İTÜ yönetiminin talimatıyla hareket eden
özel güvenlik tarafından şiddetle bastırılmak
istendi Arkadaşlarımız tekme tokat darp edildi Yere düşenlere yerdeyken vuruldu
Bir kadın arkadaşımız tekme tokat yere düşürüldü ve bayıldı
Müdahale sırasında birçok arkadaşımızın kıyafetleri yırtıldı Rahatsız edici ve
sınırı aşan fiziki temaslar
yaşandı Davp edilen öğrencilerin hastaneden rapor almaları engellenmeye çalışıldı Karakola gidenler ise
şikayetçi olarak değil şüpheli şikayetçi olarak işlem
gördü Açık konuşalım Bu bir istisna değil Bu bir politika Kayyum
rektörlüklerin özel güvenliklerin soruşturmaların ve polis baskısının hep
birlikte işlediği bir sindirme düzeniyle karşı karşıyayız
Bugün bu direnişin omurgasını bizler oluşturduk Üniversite sıralarından
yemekhane önlerinden yurtlardan sokaklardan yükselen bu ses memleketin
dört bir yanına yayıldı Direnişin ilk gününden beri haykırdık
ama ne büyük sendikalar ne konfederasyonlar sesimizi duydu
Şu yan taraftan bir gözaltına alınan bizdik Barikata dayanan bizdik
Kampüslerde şiddete uğrayan yine biz
olduk Biz birbirimizi bırakmadık ama bırakıldık
Ancak yalnız bırakılmış olmamız haklılığımızdan bir şey eksiltmedi Biz yalnızca karşı çıkmak
için değil daha adil daha özgür bir yaşamı birlikte kurmak için buradayız
Ve bundan tam 53 yıl önce dar ağacında yaşasın tam bağımsız Türkiye diyen
denizlerin bıraktığı yerden biz devam
ediyoruz Onlar korkmadı biz de korkmuyoruz O gün nasıl direndilerse biz
de bugün burada aynı inatla direniyoruz
Baskıya karşı sözümüz saldırıya karşı direnişimiz var Bu ülkenin gençleri
olarak susmayacağız Bu memleket bizim bu gelecek
bizim İstanbul Teknik Üniversitesi’nden Başak arkadaşımıza çok teşekkür
ediyoruz arkadaşımızı kocaman alkışlar mısınız lütfen
Şimdi öğrenci manifestosunu okumak üzere Koç
Üniversitesi’den Uğur arkadaşımızı buraya davet ediyorum
Ezmeden ezilmeden yan yanayız biz Kurtuluş yok tek başına ya hep
beraber Kurtuluş yok tek başına ya Hiç biri dikkat dikkat öğrenciler konuşuyor
Dişlerinden evlerinden sokaklardan bizleri izleyen evlatlarının geleceği
için endişelenen tüm Türkiye halkına sesleniyoruz Türkiye’nin dört bir yanından öğrenciler
olarak 19 Mart direnişinin manifestosunu okuyor herkesi bu ortak taleplerde
buluşmaya davet ediyoruz
Bizler doğduğumuz günden beri Erdoğan’ın saray rejiminden başka iktidar görmemiş
yoksulluğun pençesinde varoluş mücadelesi vermek zorunda bırakılmış iş
kazalarında can vermiş gençleriz Türkiye Cumhuriyeti’nin 81 ilinde İstanbul
Üniversitesi barikatlarından OTTÜ’nün devrim stadına 9 Eylül Üniversitesi’den
Anadolu Üniversitesi’ne onurlu ve özgür bir gelecek için ekonomiden adalete dek
her alanda mücadele etmek zorunda kalarak büyüdük
Bugün ise günlerce AKP’nin zindanlarında tutuklu kalan sokaklarda işkence gören
tüm karanlığa karşı kampüslerden meydanlara umudu yeşerten gençler olarak
derhal çözülmesi gereken sorunlarımızı buradan dile getiriyoruz
Bir başta İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanı Ekrem İmamoğlu olmak üzere tüm
siyasi tutsaklar serbest
bırakılmalıdır 2 Kayyum atanan belediyeler seçilmiş başkanlarına iade
edilmelidir 3 barışçıl gösteri ve protesto hakkının kullanılmasını
anayasaya aykırı şekilde engelleyerek anayasal düzeni ve temel hak ve özgürlükleri içe sayan cinsel taciz
cinsel saldırı eziyet ve işkenceye varan müdahalelerde bulunan polis
memurlarıyla bu emirleri veren başta İstanbul ve Ankara valileri olmak üzere
tüm devlet yetkilileri görevden alınmalıdır
istifa hüet hüet
istifa istifa yalnızca barışçıl eylemlere katıldıkları
gerekçesiyle gözaltına alınan ve tutuklanan yurttaşlar derhal serbest
bırakılmalıdır Toplanma ve gösteri hakkının kullanılmasına yönelik Anayasa ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin
sağladığı güvencelere aykırı uygulamalara son verilerek hakkın özüne dokunan bütün engellerin ortadan
kaldırılması
gerekmektedir 5 Taksim Saraçhane Ottü
Kızılay ve Çağlayaylı olmak üzere Türkiye’deki tüm
meydanlarda fiili olarak uygulanan toplanma
ve gösteri yasaklarına son
verilmelidir Meydanları işgal eden ablukalar ortadan kaldırılmalıdır
6 Anayasada güvence altına alınan eğitim ve öğrenim hakkına yönelik baskıların sona ermesi eğitim ve araştırma
faaliyetlerinin hiçbir siyasi ya da idari baskı altında kalmaksızın yürütülebildiği ortamın sağlanması
elzemdir Bu bağlamda İstanbul Üniversitesi’nin aldığı diploma kararlarının iptali YÖK’ün üniversiteler
üzerindeki baskılarının son bulması ve özgür özerk üniversite taleplerinin
kabul edilmesi gerekmektedir Milli Eğitim Bakanlığı’nın liseler üzerindeki baskıları son bulmalı sürgüne gönderilen
öğretmenler eski görev yerlerine iade
edilmelidir 7 Günden güne artan kadın cinayetlerinin bize önemini gösterdiği
üzere İstanbul sözleşmesi yeniden uygulanmaya
başlamalıdır Kişilerin özel hayatını hedef alan kadınların ve LGBTI artıların
varoluşuna saldıran ayrımcı politikalara son
verilmeli Özel yaşam üzerindeki baskılar derhal son
bulmalıdır 8 Depremde evlerini kaybeden Samandağ vatandaşlarına arazileri geri
verilmeli Yaşadıkları haksızlıklar konusunda soruşturmalar
başlatılmalıdır 9 rant ve talan için başlatılan Kanal İstanbul projesinden
vazgeçilmelidir 10 İstanbul deprem tehdidiyle karşı karşıyayken şehri
depreme dayanıklı hale getirmek için çalışması gerektiği halde tutuklu bulunan İBB yetkilileri ve şehir
planlamacıları derhal serbest bırakılmalı ve görevlerine iade
edilmelidir 11 Bu süreçlerdeki hukuksuz kararları alan ve uygulayan tüm hükümet
yetkilileri derhal görevlerini terk etmeli ve adil bir hukuk sistemi kapsamında yargılanmalıdır
Dile getirdiğimiz sorunlar ve çözümleri nettir Sorunlar çözülene sorumlular
hakkında gerekli işlemler başlatılana kadar sokakları da kampüsleri de
meydanları da terk etmeyeceğimizi buradan bir kez daha ilan
ediyoruz
İktidar rejiminin ve yarattıkları siyasi yargı düzeninin halkın gözünde hiçbir
meşruiyeti kalmadığı açıktır Anayasa Mahkemesi ve Avrupa
İnsan Hakları Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarının uygulanmadığı hukukun iktidarın araçlarından biri
olarak kullanıldığı bu düzende Türkiye Cumhuriyeti bir hukuk devleti olma özelliğini yitirmiştir Yaratılan bu
hukuksuz baskıcı tek adam rejiminin son bulması için izlenebilecek en onurlu yol
Cumhurbaşkanı Erdoğan ve bakanlar başta olmak üzere tüm sorumluların istifa
etmesi ve Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin erken seçimi derhal
gündemine almasıdır
is
Türkiye’de yıllardır yaratılan bu korku
imparatorluğuna yaşam koşullarına karşı hala sesimizi yükseltmeye devam ediyoruz
Bu sisteme kaybettiğimiz tüm kadınlar çocuklar ve emekçiler için sokaktayız
Vazgeçmiyoruz Bu ülkenin gençleri olarak mahkum edildiğimiz yoksulluğu geleceğimizle oyuncak gibi oynandığını
düşünce özgürlüğümüz üzerindeki ambargoyu anayasal haklarımızı kullanmamızın nasıl engellendiğini
görüyoruz Bu ülkede kendimize onurlu bir gelecek inşa edebilmek için buradayız Bize böyle
davranılmasına izin
vermeyeceğiz Bu manifestoyu Türkiye’nin dört bir yanında mücadeleyi öğren olarak
yükseltiyoruz
Koç Üniversitesi’nden Uğur arkadaşımıza çok teşekkür
ediyoruz Beyazıt meydanını dolduran sevgili
dostlar bana ulaşan bir bilgiyi sizlerle paylaşmak istiyorum
Silivri zindanlarında tutsak edilen Cumhurbaşkanı adayımız Sayın Ekrem
İmamoğlu üniversite yıllarının geçtiği mezun olduğu İstanbul
Üniversitesi’nin kalbinde Beyazıt Meydanı’nda gerçekleştirdiğimiz buluşmayı
izliyor Selam olsun Silivri zindanlarında t edilen Cumhurbaşkanı
adayımız Sayın Ekrem İmamoğlu’na selam olsun Seçilmiş
belediye başkanlarımıza
Sevgili dostlar sizleri selamlamak üzere
Cumhuriyet Halk Partisi Fatih İlçe Başkanımız Yavuz Nazlıg’ü buraya davet ediyorum
Demokrasiye inancı tam Türk genç
İstanbul İl Kadın kolları başkanımız Hatice Selli
Her şey çok güzel olacak Her şey çok güzel olacak Her şey çok güzel ol
İstanbul Gençlik Kolları Başkanımız Erdem Kara
Sevgili İstanbullular bizim meydanlarımızda Cumhurbaşkanı adayımız
Sayın Ekrem İmamoğlu’nun mesajını okumak üzere Cumhuriyet Halk Partisi İstanbul İl
Başkanımız Özgür Çeli’i buraya davet ediyorum Kucaklaşacağız
Özgür Çelik sizleri sevgiyle saygıyla
selamlıyor Her şey çok güzel olacak Her şey çok güzel olacak Her şey çok güzel
olacak Her şey çok güzel olacak Her şey çok güzel olacak Her şey
çok güzel olacak Her şey çok güzel olacak Her şey çok güzel olacak
Fatih ilçe başkanlığımız Filamaları bir indirelim
Bayraklarımızı filamalarımızı indiriyoruz Merhaba İstanbul merhaba
Beyazıt Korku duvarlarını aşan gençlerle öğrencilerle
akademisyenlerle emekçilerle emeklilerle kadınlarla Beyazıt Meydanı’ndayız Bir
aradayız Hoş geldiniz Sefa geldiniz
Evet bayrakları indiriyoruz lütfen Geçen pazar
günü alçak bir saldırıyla genel başkanımız Sayın Özgür Özel’i hedef
aldılar Atatürk’ün koltuğunda oturan genel başkanımıza saldırarak onu
durduracaklarını sandılar sizi durduracaklarını sandılar Ne genel başkanımız gözünü
budaktan sakınır ne bir sözü eksik söyler ne de
siz bir milim geri adım atarsınız Sel olup Beyazıt Meydanına
geldiniz Hoş
geldiniz Bayrak sloganını duyuyorum Ama birazdan genel başkanımız zaten tek
okuyarak bayrakları durduracak Dün 6
Mayıs’tı dün gençlik kollarımızla Taksim’den Dolmabahçe’ye tam bağımsız
Türkiye yürüyüşü gerçekleştirdik Tam bağımsız Türkiye uğruna yaşamından vazgeçen üç fidanı
saygıyla özlemle anıyorum Yaşasın tam bağımsız
Türkiye Ve bugün tarihi Beyazıt Meydanı’ndayız Beyazıt
Meydanı 68 kuşağının devrimci gençleri açısından çok anlamlı bir meydan Turan
Emeksiz tam burada vuruldu Deniz Gezmiş İstanbul Üniversitesi’e
okudu Ekrem İmamoğlu İstanbul Üniversitesi’nde
okudu Ve ne yazık ki Ekrem Başkan’ın 35 yıllık diploması bu arkamda gördüğünüz
üniversitede iptal edildi
yılında 16 Mayıs gününde Ekrem Başkan’ın mazbatasını iptal
etmişlerdi Dün de 16 Mayıs gününde İstanbul Üniversitesi diplomayı veri
tabanından sildi
yılında tabii İstanbul Üniversitesi’ne büyük bir alkış ama diplomayı iptal
edenlere 2019’da seçimi iptal edenlere sandıkta
hep birlikte bir cevap vermiştik Bugün de Cumhurbaşkanı adayımız Ekrem
İmamoğlu’na diploma kumpası kuranlara hep birlikte Beyazıt Meydanı’ndan hesap
soracak mıyız Uydur kaydır
davalarla milletin takdiriyle seçilecek olan cumhurbaşkanımızı Silivri zindanında
tutanlara gereken cevabı verecek miyiz
Bu meydan gereken cevabı verecek Bu meydan tarihin her döneminde zulme ve
zalime hesap sordu 60’lı yıllarda 68
kuşağı gençleri bu meydanda özgürlük ve eşitlik aradılar 90’lı
yıllarda bu meydanda öğrenciler başörtüsüne özgürlük aradılar 2000’li yıllarda bu meydanda
Özgür Filistin mitingleri yapıldı Şimdi de sizler bu meydanda siyaseti
yargı sopası olarak kullananlara karşı adalet ve demokrasi mücadelesi
veriyorsunuz Milli iradeye sahip çıkıyorsunuz Tekrar hepiniz hoş geldiniz
Şimdi sizlere milletin takdiriyle seçilecek
olan Silivri zindanındaki Cumhurbaşkanımız Ekrem İmamoğlu’nun mesajını okuyorum
Kıymetli hemşehrilerim sevgili İstanbullular meydan meydan umudu
dayanışmayı iyiliği güzelliği çoğaltan yoldaşlarım bu akşam İstanbul’un tarihi
ve sembolik meydanlarından birinde demokrasi nöbetindeyiz İstanbul’un muhafızları
olarak Beyazıt Meydanı tarihi dokusuna uygun olarak yeniden İstanbullulara
kavuştu Bunun için çok kıvçlıyız Hepiniz hoş
geldiniz Dün 6 Mayıs’tı Tarihimizin en kara günlerinden
biridir 6 Mayıs Mustafa Kemal Atatürk’ün izinden tam bağımsız bir Türkiye için mücadele
ederken hayattan koparılan Deniz Gezmiş Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan’ı rahmetle
anıyorum
Üç fidanı koparanlar halkın tam bağımsızlık ve demokrasi talebini boğmak istiyorlardı
Büyük adaletsizliğin vicdanlarda açtığı yara hiç kapanmadı
Tam bağımsız demokratik Türkiye mücadelesinin ateşi hiç sönmedi İktidar sahipleri bu milleti
sizden bizden diye bölmek vatandaşlar arasına kanlı bir duvar örmek
istiyordu Adnan Menderes ve arkadaşlarıyla Deniz Gezmiş ve arkadaşlarının idamını karşı karşıya
koyup milleti birbirine düşman etmeye çalıştılar Uzun yıllar boyunca siyasi
kamplara ayrıldık Birbirimizin acılarını yeterince hissedemedik Demokrasi ve adalet
temelinde buluşup bir büyük dirilişi gerçekleştiremedik Asker ya da sivil tüm
darbeciler bu ayrışmadan yararlandılar Hep bu bölünmeden güç aldılar Bir başka 6
Mayıs’ta 2019 yılında bu kez bir yargı darbesi ile karşı karşıya kaldık
İstanbulluların iradesini beğenmeyenler seçimi iptal ettiler
Sandıktan bizim çıkmadığımız seçim geçerli sayılmaz dediler Ama 23
Haziran’da demokrasi ve adaletten taviz vermeyen milyonlar sandıkta birleştiler
ve yargı darbecilerine hep birlikte büyük bir demokrasi tokadığ attılar
2024 seçimleri Türkiye’nin geleceğini milletin sandıkta gerçekleştirdiği
Demokrasi ve Adalet İttifakın’ın belirleyeceğini ortaya koydu Milletimizin bize gösterdiği
teveccüh iktidarı korkuttu Bu sebeple siyasi tarihimize
kara bir leke olarak kalacak olan operasyonlara başladılar
Önce 30 yıllık diplomamı savcılık baskısıyla yetkisiz bir kurula iptal
ettiler Ardından da dün yine hukuksuz bir girişimle sistemden
sildirdiler Tarihimizde hiçbir siyasetçi rakibinden bu kadar çok
korkmamıştır Tekrar ediyorum Cumhuriyet tarihimizde hiçbir
siyasetçi rakibinden bu kadar çok korkmamıştır Hiçbir
siyasetçi rakibinin korkusundan bu kadar hukuk ve ahlak dışı işlere tevessül
etmemiştir Tarihimizde hiçbir siyasetçi korktuğu
rakibini saf dışı bırakmak için devleti ve hukuku bu kadar ayaklar altına
almamıştır Devletin verdiği resmi diplomanın siyasi amaçlarla zorla hukuku çiğneyerek
geçersiz sayıldığı bir ülkede altında devletin imzası mühürü
olan bütün belgeler değerini yitirir En başta milli paramız Türk liramız
değerini yitirir Paramız işte bunun için pul oldu Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni
kendi kişisel mülkü zanneden bir şahıs devletimizin verdiği belgeleri kendi
siyasi ikbali için gerektiğinde geçersiz ilan edebildiği için paramızın kıymeti
de düşüyor Böyle giderse böyle giderse paramızın değeri
daha da düşecek Çünkü devleti milletin koruyucusu değil milletin kazanılmış
haklarına karşı bir konumdan tutmak istiyorlar Vesayetçilerle siyasetçiler arasında çok
temel bir fark vardır Siyasetçiler
sağ tarafa bir tane ambulans lütfen Otobüsün ön kısmında sağ tarafa bir
ambulans Siyasetçiler milletin gözü önünde olmaya rakipleriyle milletin
önüne çıkmaya can atarlar Rakipleriyle sandıkta yarışmak milletin huzurunda
canlı yayınlarda tartışmak isterler Çünkü gerçek siyasetçiler millete saygı
duyarlar Milletin fikrini esas alırlar Milletin fikrini kendi fikirlerini
anlatarak etkilemeye çalışırlar Vesayetçiler ise siyasi
rakipleriyle milletin önünde yüz yüze gelmekten korkarlar kaçarlar Siz hiçbir
vesayetçiyi televizyonlarda siyasi rakibiyle milletin önünde tartışırken gördünüz mü
Göremezsiniz Darbeciler siyasi rakipleriyle ancak yargı ve polis
aracılığıyla muhatap olabilirler rakiplerinin karşısına çıkmaya ne
akılları yeter ne de yürekleri yeter Ben
Silivri’de beni Silivri’de bir hücreye kapattılar ama halen benden ötleri
kopuyor Günlerdir günlerdir benim mahkememi
televizyondan canlı yayınlayın Millet gerçekleri görsün diyorum Tek bir kelime etmiyorlar
Tabii yayınlarız demiyorlar Asla yayınlamayız diyemiyorlar Susup kalıyorlar Çünkü
bunlar artık siyasetçi değil Bunlar vesayetçi Bunlar milletin gözü önünde
olmaktan korkarlar Bunlar her işlerini milletten gizli yapmak isterler Bunlar seçimi
çaldılar diplomayı çaldılar özgürlüğü çaldılar 60 milyar doları yaktılar Ama
şunu unutmasınlar Millet tüm vesayetçilerden darbecilerden
büyüktür Acı çekeceğiz bedel ödeyeceğiz ama umudumuzu hiç
kaybetmeyeceğiz Güler yüzümüzü hiç soldurmayacağız Tam bağımsız demokratik Türkiye için
genç ömrünü ortaya koymuş evlatlarımıza 19 Mart’ta Beyazıt’tan
Saraçane’ye korku dağlarını yıkarak gelen o günden beri meydanlarda
demokrasiye geleceklerine sahip çıkan gençlerimize sözümüz var Bu ülkeye
adalet gelecek Bu ülkeye özgürlük gelecek Bu ülkeye eşitlik gelecek
Ve her şey çok güzel olacak Her şey çok güzel
olacak Her şey güzel olacak Her şey tam güzel
olacak Her şey güzel olacak Her şey
güzel olacak Her şey güzel olacak Ekrem
İmamoğlu Silivri zindanı Hepinizi saygıyla sevgiyle selamlıyorum
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.